
## Marmara Denizi’nde Müsilaj Tehlikesi Devam Ediyor
İzmit Körfezi’nin Başiskele sahilinde görülen beyaz tabakalar, uzmanlar tarafından müsilajın varlığına işaret olarak değerlendiriliyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ekipleri, tabakaların numunelerini TÜBİTAK-MAM’a gönderdi.
Kocaeli Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül, Marmara Denizi’nde müsilaj oluşumuna neden olabilecek organizmaların hala bulunduğunu ve müsilaj tehdidinin devam ettiğini belirtti. Ergül, “Müsilaj oluşumu, bir süreçtir ve ancak kapsamlı tedbirlerle önlenebilir. Özellikle azot ve fosfor içeren atık suların ileri düzeyde arıtılması, bu tehlikeyi azaltmada büyük önem taşıyor.” dedi.
Ergül, Başiskele’de görülen tabakaların, akıntıların sürüklediği müsilaj birikimleri olabileceğini ve bu birikimlerin fizikokimyasal koşullar uygun olduğunda yoğunlaşabileceğini ifade etti. Ancak yaz aylarında sıcaklığın artmasıyla müsilajın azalması bekleniyor.
Prof. Dr. Ergül, müsilaj tehdidinin sadece Marmara Denizi ile sınırlı olmadığını, yeterli ham madde olması durumunda Ege ve Karadeniz’de de görülebileceğini vurguladı.
Müsilaj ile mücadele için atık su arıtım sistemlerinin geliştirilmesi, tarımsal atıkların kontrol altına alınması ve Marmara Bölgesi’ndeki nüfus yoğunluğunun azaltılması gerektiğini belirten Ergül, “Bu sorun, tek bir kurumun veya kişinin çözebileceği bir sorun değil. Marmara Denizi çevresindeki tüm yerleşim birimlerinde atık su arıtımının ciddiye alınması gerekiyor. Nüfus yoğunluğunun azaltılması da nihai çözüm için çok önemli bir adım olacaktır.” dedi.
**Özetle, Marmara Denizi’nde müsilaj tehdidi devam ediyor. Atık su arıtımı, tarımsal atıkların kontrolü ve nüfus yoğunluğunun azaltılması, bu tehlikeyi önlemek için önemli adımlardır.**