DSÖ’nün belirlediği sınırdan altı kat fazla kirliliğin yaşandığı Çin’in ise 2013’ten bu yana hava kirliliğini yüzde 42,3 azalttığı ve böylelikle vatandaşlarının 2,2 yıl daha uzun yaşamasını sağlayabileceği belirtildi.
Öte yandan raporda, Afrika ülkelerinden Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Ruanda, Burundi ve Kongo Cumhuriyeti’nin dünyanın hava kirliliği en yüksek 10 ülkesi arasında yer aldığı belirtilirken Asya ve Afrika’nın birçok bölgesinde hava kirliliğiyle mücadele edecek altyapının bulunmamasına işaret edildi.
ABD’de Temiz Hava Yasası’nın yürürlüğe girdiği 1970’e göre bugün hava kirliliğinin yüzde 64,9 düştüğü; bu sebeple ülkedeki ortalama yaşam süresinin 1,4 yıl uzadığı ifade edildi.
1998’e göre yüzde 23,5 daha az hava kirliliğinin yaşandığı Avrupa’da ise ortalama yaşam süresinin yaklaşık 4,5 ay arttığı kaydedildi.
AQLI kurucusu Profesör Michael Greenstone da yaptığı açıklamada, hava kirliliğinin dünyadaki ortalama yaşam süresi üzerindeki etkisinin dörtte üçünün Bangladeş, Hindistan, Pakistan, Çin, Nijerya ve Endonezya kaynaklı olduğunu vurguladı.
Greenstone, bu altı ülkedeki insanların soludukları havanın hayatlarından 1 ila 6 yıldan fazla çaldığını kaydetti.