## Ukrayna Barış Konferansı: “Köprüden Önceki Son Çıkış” Uyarısı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsviçre’nin ev sahipliğinde düzenlenen Ukrayna Barış Konferansı’nda, iki yıldan uzun süredir devam eden ve 500 binden fazla can kaybına yol açan savaşın “yıpratma savaşına” dönüştüğünü ve “trajedinin her gün daha da kötüleşebildiğini” belirtti.
Fidan, savaşın iki önemli risk taşıdığını vurguladı: Coğrafi olarak Ukrayna’nın ötesine geçme ihtimali ve küresel düzeyde kutuplaşmayı derinleştirme tehlikesi. Konuşmasında “Ukrayna ve Rusya arasındaki çatışma yakında bir savaştan daha fazlasına dönüşebilir” uyarısında bulunan Bakan Fidan, bu riskin kitle imha silahlarının kullanımına kadar uzanabileceğini ifade etti.
Fidan, hem Ukrayna’nın hem de Rusya’nın barış planlarını “önemli adımlar” ve “umut ışığı” olarak değerlendirdiğini ancak her iki tarafın da diğerinin adımlarını “daha geniş kapsamlı savaş çabalarının bir uzantısı” olarak gördüğünü belirtti. Bu bağlamda, konferansın “köprüden önceki son çıkış” olabileceği uyarısını yaptı.
Rusya’nın konferansa katılmamasının “zirvenin daha sonuç odaklı olmasını engellediğini” belirten Bakan Fidan, “diplomasi ve müzakereleri kullanan kapsamlı ve kapsayıcı bir stratejiye giderek daha fazla ihtiyaç duyulduğuna” dikkat çekti.
Türkiye’nin başından beri diplomatik çabalara aktif olarak katıldığını hatırlatan Fidan, Mart 2022’deki İstanbul görüşmelerini ve Karadeniz Tahıl Girişimi’ni “diplomasi ve müzakerelerin ilerleme sağlayabileceğinin çok önemli işaretleri” olarak değerlendirdi. Türkiye’nin “her zaman olduğu gibi süreci kolaylaştırmaya hazır” olduğunu söyleyen Fidan, “kapsayıcı niteliği” sayesinde başarılı olan Tahıl Girişimi’nden “öğreneceğimiz çok şey” olduğunu belirtti.
Türkiye’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığına olan desteğini sürdürdüğünü vurgulayan Fidan, “gerçekçi, kapsayıcı, pratik ve uygulamaya yönelik” bir barış vizyonuna sahip olduklarını ifade etti. Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da belirttiği gibi “adil bir barışın kaybedeni olmayacağı” vurgusunu yaptı.
Konferansa Rusya davet edilmezken, Çin hükümeti de “herhangi bir barış sürecinin hem Rusya’nın hem de Ukrayna’nın katılımıyla başlatılması gerektiği” görüşünü savunarak konferansta bulunmadı.