DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür: Beni duyuyor ama umursamıyorlar

Yayınlanma Tarihi :
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür: Beni duyuyor ama umursamıyorlar

## Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür: “Sesimi Duymayan Kalmadı Ama Umursayan da Yok Gibi!”

Haber Resmi

Haber Resmi

Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür ile yeni kitabı “Sesimi Duymayan Kaldı mı?” üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. 76 yaşındaki bilim insanı, kitabında kendi yaşam öyküsünü, Türkiye’nin deprem gerçeğini ve o dönemdeki sosyal hayatı gözler önüne seriyor.

Söyleşiye, “Bunca deprem, bunca uyarı, bunca çalışma… Gerçekten de sesinizi duymayan kaldı mı?” sorusuyla başladım. Prof. Görür’ün yanıtı netti: “Duymayan yok ama umursayan da yok gibi. Seçim geçti unutulduk!” dedi.

Deprem dirençli kentler yaratma çalışmaları hakkında konuşurken, seçim öncesi birçok siyasi partinin bu çalışmayı desteklediğini ve kazanmaları halinde uygulayacaklarını beyan ettiğini anlattı. Seçim sonuçlandıktan sonra ise bu vaatlerin unutulduğunu ve deprem konusunun gündemden düştüğünü belirtti.

“Niye sizce?” sorusuna ise, Prof. Görür, siyasi partilerin diğer vaatlerini yerine getirmenin deprem çalışmalarıyla uğraşmaktan daha kolay olduğunu ve oy avcılığı için bu konuyu kullanmayı tercih ettiklerini ifade etti. “Deprem var, deprem! Şakası yok bunun. Öldürüyor. Ne yapılması gerektiğini de iyi biliyorsun, neyi bekliyorsunuz?” diye sordu.

Bütçe sorununa değinirken, “Yapacağım ama para yok!” sözünün sıkça kullanıldığını ancak bu sorunun asla bir engel olmaması gerektiğini vurguladı. “Paramız olmasa bile bu bizim derdimiz olur. Derdimiz olursa devlet de bu işin peşine düşer.” dedi. Son günlerde yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle tasarrufa gidilmesi gerektiğini belirten hükümet ve muhalefetin, deprem çalışmaları için tasarruf yapmayı düşünmesinin kabul edilemez olduğunu dile getirdi. “Diğer tüm konularda tutumlu olabilirsin ama depremden tasarruf olmaz! Yüzbinlerce insanı topun ağzına koyamazsın.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin aktif fay hatlarıyla çevrili bir ülke olduğunu ve Marmara Denizi’ndeki fayın mutlaka hareketleneceğini vurgulayan Prof. Görür, olası İstanbul depreminin büyüklüğüne ve olası etkilerine değindi. Depremin 7 ve altında olması halinde daha az hasar olacağını, ancak 7 ve üzeri bir depremde büyük bir yıkım yaşanabileceğini söyledi.

“Yapının durumu nedir?” sorusuna da açıklık getiren Prof. Görür, yönetmeliklere uygun, sağlam bir binada yaşayanların depremde daha güvenli olacağını belirtti. “Bence yok ama anlamak istemeyen çok!” diyerek deprem konusunda halkın bilinçlenmesinin önemini vurguladı.

Prof. Görür’e, deprem uyarılarıyla ilgili “Felaket tellalı” gibi eleştirilere ne cevap verdiğini sorunca, “Diyorlar da… Bir yandan da ölüyoruz. 1999’dan bugüne… 200 binden fazla ölüm oldu. Ve sen hiçbir şey olmamış gibi, ‘Ay! Duymak istemiyorum’ diyorsun. Yani saygı duyuyorum kendi düşüncesi ama bu insanları pek ciddiye alamıyorum. Onlarla bir yere varamayız.” dedi.

Söyleşimizde, Prof. Görür’ün kendi yaşam öyküsüne de değindik. Okuma yazma bilmeyen bir ailenin çocuğu olarak 1947 yılında Elazığ’da doğduğunu ve Cumhuriyet’in sağladığı imkanlarla bilim insanı olma yolculuğuna başladığını anlattı. “Beni bugünlere getiren Atatürk Cumhuriyeti’dir.” dedi.

Yeni nesilin teknoloji bağımlılığını eleştiren Prof. Görür, çocukların beyinlerinin tam kapasite kullanılmadığını ve sadece basit komutları anlayabildiğini, bilgiyi sentezleyip yorumlamada zorlandıklarını ifade etti. “Mekanikler.” dedi.

Eğitim sistemindeki değişimleri eleştirerek, “Sistem çalışanın önünü açıyordu.” diyen Prof. Görür, adalete olan güvenin azaldığını ve “Okusam ne olacak?” düşüncesinin hâkim olduğunu söyledi.

Söyleşimizin sonunda, Prof. Görür’ün deprem konusunda farkındalık yaratma çabalarının önemini bir kez daha vurguladık.

## *Haberle ilgili daha fazlası: #NaciGörür #Deprem #İstanbul*

YORUM YAP

WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com