Antalya’da üniversiteyi bitiren beş arkadaş, geleneksel meslek yollarını bırakıp, gökdelenlerin zirvesinde dans eden, endüstriyel dağcılar oldular. Akdeniz Üniversitesi Mağara Araştırma Topluluğu’nda buluşan bu maceraperestler, mağaralarda iplerle iniş çıkış yaparken bu mesleğe olan tutkularını keşfettiler. Artık Antalya’nın gökdelenlerinde, yüksek alışveriş merkezlerinde ve kulelerde, halat ve karabinaya bağlı olarak temizlik, boya, tadilat ve arıza tespiti gibi işleri yapıyorlar.
Aileleri başta endişeli olsa da, beş arkadaş azmini ve becerisini kanıtlayarak, endüstriyel dağcılıktan geçimlerini sağlamaya başladılar. “Hayatımız iki ipe bağlı” diyen Furkan Varol, “Ailem başta karşı çıktı ama şimdi kabullendiler. Hobi olarak başladığım bu iş, şimdi geçim kaynağım. Mühendis olmayı hedefliyorum ama bu mesleği de seviyorum.” diyor.
Ulaş Nair ise, “Okul bittikten sonra memlekete dönmek yerine Antalya’da kaldım ve bu işi yapmaya başladım. Annem biraz endişeli olsa da, babam işin güvenliğini bildiği için fazla karışmıyor. Ben ekipmanımı ve işimi çok iyi biliyorum. Boyadan silikon çekmeye kadar geniş bir yelpazede hizmet veriyoruz.” diye ekliyor.
Endüstriyel dağcıların işlerini izleyen Mustafa Büyüközer, “Tüm önlemler alınsa da herkesin yapabileceği bir iş değil. Bu gençleri tebrik etmek lazım. Kendi çocuğumun bu işi yapmasını zor onaylarım.” diyerek, işin risklerini ve gençlerin cesaretini vurguluyor.
Bu beş arkadaşın hikayesi, macera arayan gençlerin yaratıcılığını ve işlerini tutkuyla yapmalarının, zorluklara rağmen başarıya ulaşabileceğini kanıtlıyor.